QUENTIN TARANTINO / AUTEUR YÖNETMENLER -2-

 

Usta yönetmen ve senarist Quentin Tarantino’nun 58. Doğum gününe özel, auteur yönetmenler serisinin ikinci yazısında onu ağırlamak istedim. Hem yönetmen hem senarist hem de oyuncu olarak karşımıza çıktığı pek çok film ve televizyon dizisi bulunan Quentin Tarantino’nun yönetmenliğini yaptığı 15, senaryosunu yazdığı 17 ve prodüksiyonunu üstlendiği 9 filmi bulunmaktadır.

Sinemaya alakalı diyebileceğimiz ilk adımı 16 yaşında oyunculuk öğrenmek için James Best tiyatro grubuna katılması. 21 yaşında “Video Archives” adlı video kaset dükkânında kasiyer olarak çalışmaya başlayan Tarantino oradaki süreç boyunca çok fazla film izlemesi ve takıntılı hale gelmesiyle sinefil diyebileceğimiz bir adama dönüşüyor. Bu süreçte senaryo yazma üzerine çalışmalar yapıyor ve 22 yaşında “Captain Peachfuzz and the Anchovy Bandit” adlı ilk senaryosunu yazıyor. Oyunculuk çalışmaları devam etse de daha çok senaristlik üzerine yoğunlaşıyor. Tarantino hiçbir tecrübesi eğitimi bilgisi olmadan “My Best Friend’s Birthday” diye bir senaryo yazıp 5 bin dolarlık bütçeyle ilk filmini 5 senede çekiyor. Bu amatör filmi iyi geri dönüşler almıyor ve yükselmesine hiç de yardımı olmuyor. Tarantino, önce film yapmayı öğren sonra yap kuralına uymuyor. O film yapmayı, yapmadan önce değil yaparken öğrenen birisi. Bunlardan sonra “True Romance” diye bir senaryo yazıyor. Senaryosunu satmak için kapı kapı dolanırken oldukça sert tepkiler ve sert redler yiyor. Ama en sonunda birisiyle anlaşıyor ve çekiliyor film. Hatta beğeniliyor da. Daha sonra bir Hollywood partisinde tanıştığı Amerikalı film yapımcısı Lawrence Bender’in cesaretlendirmesiyle oldukça kana bulanmış bir soygun filmi olan “Reservoir Dogs” filmini yazmıştır. Düşük bütçeyle kendisinin yönetmen koltuğuna ilk kez oturduğu “Reservoir Dogs”u çekiyor. Bütçe o kadar düşük ki filmde giyilen takımlar oyuncuların kendi takımlarıymış, film yapımı karşılayamamış. Her neyse sonuç olarak bu film başarıya ulaşıyor, ses getiriyor ve böylece Tarantino’nun saygınlık kazanmasını sağlayan film oluyor. Tarantino’nun kendi tarzını yansıttığı bu film ile Hollywood ‘un kapıları açılıyor ona. Bir sürü yüksek bütçeli teklifler gelmesine rağmen hepsini reddederek oturup “Pulp Fiction”ı yazıyor. Bu film ile bağımsız filmlerin de Hollywood filmleri kadar başarılı olabileceğini kanıtlıyor. Film 1994 Cannes Film Festivalinde Altın Palmiye ödülünü kazanıyor. Bu arada ilginç bir bilgi ekleyim şuraya; Pulp Fiction filminde kullanılan nostaljik araç Chevelle Malibu, Tarantino’nun kendi arabasıdır ve bu araç çekimler sırasında çalınmış, tam 16 yıl sonra normal bir polis kontrolünde bulunmuştur.


Senaryosunu yazdığı bir diğer büyük proje olan Natural Born Killers Katil Doğanlar filmi, Tarantino’nun kariyerinin yükselişinde önemli bir yere sahip. Ancak Tarantino, bu filmi sonuna kadar izlemeye dahi tahammül edemediğini söylüyor. Yönetmen Olivier Stone’un senaryosunu iyi anlamadığını ve iyi yorumlamadığını düşünüyor. Daha sonrasında, Allison Anders, Alexandre Rockwell ve Robert Rodriguez ile ortaklaşa yapılan “Four Rooms”un dördüncü öyküsünü ve Alfred Hitchcock Presents'te Steve McQueen'in rol aldığı öykünün yeniden çekimi olan “The Man from Hollywood”u yönetiyor. Sonraki filmi, akıl hocası Elmore Leonard'ın Rum Punch adlı romanından uyarladığı “Jackie Brown” oluyor. Daha sonra “Inglorious Bastards” adlı bir savaş filmi yapmayı planlıyor ancak bu projeyi “Kill Bill” filmini yazıp yönetmek için erteliyor. Kill Bill Vol.1 ve Vol.2 adıyla iki ayrı film olarak gösterime girmiştir. Bu film Wuxia (Çin dövüş sanatları filmi), Japon sineması, Spaghetti Westernler ve İtalyan korku filmi ya da giallo tarzının geleneksel tarzlarını harmanlayan tarzda bir intikam filmidir. 2004 yılında Tarantino Cannes Film Festivali'nde jüri başkanlığını üstleniyor. Kill Bill yarışma adayları arasında değil; ancak final gecesinde üç saati aşkın orijinal sürümüyle gösteriliyor. Bunlardan sonra sırasıyla Inglourious Basterds, Django Unchained, The Hateful Eight ve Once Upon a Time…in Hollywood filmlerini çekiyor. Django Unchained filminde Leonardo DiCaprio’un canlandırdığı Calvin Candie karakteri, Tarantino’nun yaratmış olduğu kötü adamlar içerisinde gerçekten nefret duyduğu tek karakterdir. Nefretini kendisi şöyle açıklıyor: “Normalde ne kadar kötü olursa olsun kötü adamlardan hoşlanırım ama Candie’den hep nefret ettim.”

Sundance'ten yetişme yönetmenlerden biri olan Tarantino, bağımsız sinemanın önünü açan isimlerden biri olmuştur. 1990'ların başında doğrusal olmayan öykü akışını, diyalogları ve kanlı şiddet sahnelerini cesurca kullanmasıyla kısa sürede ünlenen Tarantino, bilinen Amerikan film klişelerine yeni bir soluk getirmiştir. Parçalanmış kurguları, şiddet içeren sahneleri, popüler kültür referansları ve farklı türleri bir film içinde harmanlamasıyla görüldüğü anda imzası kabul edilecek filmler yapmıştır. Ekrandan akan oluk oluk kan, izleyicisinde gerilim ve rahatsızlıktan öte, şiddet üzerine yapılan kara mizah ile etki bırakır. Tarantino’nun filmleri sıklıkla vahşet sahneleri içermesiyle öne çıkmakta ama hayranlarının aşina olduğu ayak sahneleri de meşhurdur 😊. Filmlerinde kendisine de küçük bir rol veren Tarantino’nun neredeyse tüm filmleri Los Angeles’ta geçmektedir. Kill Bill filmi bu konudaki tek istisna olsa da filmin Los Angeles’ta geçen kısa bir sahnesi vardır. Ayrıca Tarantino, yazdığı tüm senaryolarda kült film ve televizyon dizilerine atıfta bulunmaktadır.

Dokuzuncu filmi Once Upon a Time… in Hollywood’un tamamlanmasının ardından Quentin Tarantino, onuncu filminden sonra emekliye ayrılacağını açıkladı. Tarantino, altmış yaşını doldurduktan sonra sinemayı bir kenara bırakarak roman yazmaya odaklanmak istiyormuş. Ancak sinemayı bırakacağı daha önceki filmlerinde de birçok kez söylenmişti. Her defasında güzel bir filmle geri dönse de bu sefer doğru olabilir gibi görünüyor. Onuncu film ve 60 yaş bir kariyeri sonlandırmak için mantıklı bir nokta gibi görünüyor. Ama gönül daha çok Tarantino filmi ister tabii.

 

FİLMOGRAFİSİ

 

Reservoir Dogs, 1992



Tarantino’nun yönetmenliğini ve senaristliğini kendisi yaptığı ve kanlı biten bir soygun hikayesini anlattığı ilk filmidir. Ayrıca Tarantino, filmde Mr. Brown karakterini oynamıştır. Film, oldukça kanlı şiddet sahneleri, karmaşık diyalogları ve parçalanmış kurgusu ile yönetmenin stilinin öncüsü olarak kabul edilmektedir.

 

Pulp Fiction, 1994

IMDB Top 250 film listesinde 8,9 puanla 8. sırada yer alan kült film, Tarantino yönetmenliğinde, Roger Avary ile birlikte yazılmıştır. Film, suç dünyasına yeni giren genç aşıklar Honey Bunny ve Pumpkin, iki suç gangsteri Vincent Vega, Jules ve patronlarının güzeller güzeli eşi Mia ile hile yapmayı reddeden cesur bir boksörün yollarının kesişmesini anlatmaktadır. Pulp Fiction, En İyi Film kategorisi dahil olmak üzere 7 dalda Oscar'a aday gösterilmiş ve En İyi Orijinal Senaryo dalında Oscar kazanmıştır. Ayrıca 1994 Cannes Film Festivali’nden Altın Palmiye Ödülü ile dönmüştür.

Bu filmin yenilikçi ve kalıp yıkıcı tarafı; olaylar kronolojik olarak ilerlemez. İlk ve son sahnesi aynı zamanın ve sahnenin farklı perspektiflerden oluşur. Film karışık sırayla ilerlediği için finali izleyene kadar izleyiciler olaylar arasında bağlantı kuramaz. Bu senaryosuyla kalıp yıkan film birçok ünlü yönetmenin filmlerine ilham kaynağı olmuştur. Örneğin aralarından en meşhuru Christopher Nolan’ın “Memento” filmidir.

 

From Dusk Till Dawn, 1996


Senaristliğini yaptığı filmde oyuncu olarak da yer almıştır ancak bu sefer yönetmen koltuğunda kendisi değil, Robert Rodriguez oturuyor. Konusu da şöyle; Meksika'nın özgür ortamına doğru bir yolculuğa çıkan Gecko biraderler, Texas'ta sıkı bir soygun yaparlar. Her ihtimale karşı bir rahip ve ailesini de yanlarında rehin olarak bulundururlar. Buluşma için bir Meksika barının kapısına gittiklerinde başlarına geleceklerden habersizdirler.

 

Jackie Brown, 1997

Tarantino’nun Elmore Leonard'ın Rum Punch isimli romanından ve 70’li yılların kült dizisi Foxy Brown'dan esinlenilerek oluşturduğu film, suç ve şiddet içeren sahneleri ile bir başka Tarantino klasiği olarak karşımıza çıkmaktadır. Filmde, Jackie Brown isimli bir hostesin polis ile bir silah kaçakçısı arasında kalışı ve kaybolan yarım milyon dolar için mücadelesi anlatılmaktadır.

 

Kill Bill: Vol. 1, 2003 ve Vol.2, 2004

Çizgi roman havası taşıyan film, abartılı aksiyon sahneleri ile öne çıkmaktadır. Başrolünde Uma Thurman’ı “Gelin” olarak izlediğimiz, bir intikam hikayesini anlatan film, aslında tek film olarak hazırlanmış fakat çok uzun olduğundan iki filme bölünmüştür. İki film birden Quentin Tarantino'nun 4. filmi olarak kabul edilmektedir.

 

Death Proof, 2007




1970’li yılların seri katil filmlerine saygı duruşu niteliği taşıyan film, akıl sağlığı yerinde olmayan bir dublörün filmlerde kullandığı, güçlendirilmiş "ölüm geçirmez" olarak tanımladığı tahrip edilemez arabası ile kadınları hedef alarak öldürmesini konu almaktadır.

 

Inglourious Basterds, 2009

Şahsen benim favorim olan ve Tarantino'nun açılışta en yüksek gişe hasılatı elde eden yapımı olan film, hem Akademi Ödülleri’nden hem de Cannes’dan ödüllerle döndü. İkinci Dünya Savaşı sırasında geçen Inglourious Basterds, savaşta ailesini kaybeden Shosanna’nın, kendi askerlerini Nazilere karşı örgütleyen Yahudi Teğmen Raine ve Alman bir aktris ile yollarının Paris’te kesişmesini ve Nazilerden alınan intikama odaklanmaktadır. Inglourious Basterds inceleme yazısını okumak için buraya tılayabilirsiniz.

 

Django Unchained, 2012

Tarantino’nun kendisinin yazıp yönettiği, ülkemizde Zincirsiz olarak çevrilen, birçok ödül sahibi western filmi, Köle Django’nun Alman asıllı ödül avcısı Dr. King Schultz ile giriştiği avlanma serüvenini anlatmaktadır. Açılışta Inglourious Basterds kadar çıkış yapamayan film, Tarantino’nun toplamda en yüksek hasılat yapan filmidir.

 

The Hateful Eight, 2015

Tarantino’nun bir diğer western filmi olan The Hateful Eight, İç Savaş sonrası Wyoming'de, kar fırtınası sırasında posta arabasıyla dağdan geçen ve sığınak arayan 8 yabancı etrafında dönmektedir. Filmin yapım aşaması sırasında senaryo sızdırılınca yönetmen filmi iptal etmeyi düşünmüş fakat sonrasında senaryoyu halka açıklayarak projeye devam etmiştir.

 

Once Upon Time... in Hollywood, 2019

İlk gösterimini Cannes Film Festivali’nde yapmış ve büyük ilgi toplamıştır. Başarılı TV aktörü Rick Dalton ile dublörü Cliff Booth’un sinema sektörüne girme mücadelelerini anlatan film, Sharon Tate ve arkadaşlarının Charles Manson tarikatı tarafından katledilmeleri ile Manson cinayetlerine bağlanmaktadır. Kadrosuyla da dikkat çeken filmde, Leonardo DiCaprio, Brad Pitt ve Margot Robbie gibi dönemimizin gözde oyuncuları yer almaktadır.

 

 

 


QUENTIN TARANTINO İMZASI:

1.      Kendine has, kalıp yıkıcı, sıra dışı bir öykü anlatım tarzı kullanır,

2.      Diyaloglarla ilerleyen anlatım tarzı vardır,

3.      Kronolojik sırayla anlatılmayan anlatım tarzı,

4.      Şiddet, vahşet içeren fışkıran bol kanlı sahneler,

5.      Popüler kültür referansları, diğer film ve dizilere yapılan referanslar,

6.      Ayak sahneleri,

7.      “Written And Directed By Quentin Tarantino” yazısı ve stili,

8.      Hemen bütün filmleri Los Angelesta geçer,

9.      Önceki filmlerine dolaylı da olsa bağlantı bulunur,

10.   Filmlerinde sıklıkla küçük de olsa rollerde oynar.

 



YÖNETMENLİK

1.     My Best Friend's Birthday (1987)

2.      Reservoir Dogs (1992)

3.      Pulp Fiction (1994)

4.      ER (1995) - 1. Sezon; 24. Bölüm: "Motherhood"

5.      Four Rooms ("The Man from Hollywood" kısmı) (1995)

6.      Jackie Brown (1997)

7.      Kill Bill Vol. 1 (2003) ve Vol. 2 (2004))

8.      Sin City (2005) (Konuk yönetmen)

9.      CSI: Crime Scene Investigation (2005) - Bölümler: "Grave Danger: Part 1", "Grave Danger: Part 2" (Konuk yönetmen)

10.   Grindhouse ("Death Proof" kısmı) (2007)

11.   Death Proof (2007)

12.    Inglourious Basterds (2009)

13.   Django Unchained (2012)

14.   The Hateful Eight (2016)

15.   Once Upon a Time in Hollywood (2019)


SENARİSTLİK:

1.      My Best Friend's Birthday (1987)

2.      Reservoir Dogs (1992)

3.      True Romance (1993)

4.      Pulp Fiction (1994)

5.      Natural Born Killers (1994)

6.      Dört Oda (Four Rooms) ("The Man from Hollywood" kısmı) (1995)

7.      Death Proof (2007)

8.      From Dusk Till Dawn (1996)

9.      Jackie Brown (1997)

10.   Kill Bill Vol. 1 (2003)

11.    Kill Bill Vol. 2 (2004)

12.   CSI: Crime Scene Investigation (2005) '"Grave Danger: Vols. I & II"

13.   Grindhouse ("Death Proof" kısmı) (2006)

14.   Inglorious Basterds (2009)

15.   Django Unchained (2012)

16.   The Hateful Eight (2016)

17.   Once Upon a Time in Hollywood (2019)

 

OYUNCULUK:

1.      Howard The Duck (1986)

2.      My Best Friend's Birthday (1987) Clarence Pool

3.      Reservoir Dogs (1992) Mr. Brown

4.      Pulp Fiction (1994) Jimmie Dimmick

5.      Sleep With Me (1994) Sid

6.      Destiny Turns On the Radio (1995) Johnny Destiny

7.      Four Rooms ("The Man from Hollywood" kısmı) Chester

8.      Desperado (1995) Bardaki adam

9.      From Dusk Till Dawn (1996) Richard Gecko

10.   Girl 6 (1996) Q.T

11.   Jackie Brown (1997) Telefon kayıt makinesindeki ses

12.   Little Nicky (2000) Deacon

13.   Alias (TV Dizisi) (2001) McKenas Cole

14.   BaadAsssss Cinema (Belgesel) (2002)

15.   Kill Bill (Vol. 1 (2003) Crazy 88 çete üyesi

16.   Z Channel: A Magnificent Obsession (Belgesel) (2004)

17.   The Muppets' Wizard of Oz (2005)

18.   Grindhouse (2007) Tecavüzcü

19.   Planet terror (2007) Asker

20.   Death Proof (2007) Barmen Warren

21.   Inglorious Basterds (2009) Bridget von Hammersmark'ı boğazlayan eller

22.   Django Unchained (2012)


Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

FLEABAG HAKKINDA BİLMENİZ GEREKEN 11 DETAY

PEAKY BLINDERS HAKKINDA BİLMENİZ GEREKEN 15 DETAY

THE LORD OF THE RINGS: THE RETURN OF THE KING İNCELEMESİ

MARTIN SCORSESE'E GÖRE MUTLAKA İZLENMESİ GEREKEN 25 FİLM

THE LORD OF THE RINGS: THE TWO TOWERS İNCELEMESİ

21. YÜZYILIN EN İYİ 30 OYUNCU PERFORMANSI

HER İNCELEMESİ

SİNEMA VE FELSEFE SEMPOZYUMU

CHRISTOPHER NOLAN “SİNEMANIN ALTIN ÇOCUĞU” / AUTEUR YÖNETMENLER -1-