THE DARK KNIGHT İNCELEMESİ


 CHRISTOPHER NOLAN,2008 

IMDb: 9,0

SÜRE: 2 Sa 32 Dk

TÜR: Suç, Aksiyon, Gerilim, Dram

OYUNCULAR: Christian Bale - Bruce Wayne, Heath Ledger - Joker, Aaron Eckhart - Harvey Dent, Michael Caine - Alfred, Maggie Gyllenhaal - Rachel, Gary Oldman - Gordon, Morgan Freeman - Lucius Fox, Cillian Murphy - Scarecrow.


   

    Protagonistimiz Batman, Gotham şehrinde yalnızca bir kahraman değil, bir idol, iyilerin dostu, kötülerin düşmanı, bir korku sembolü. Harvey Dent ise en az Bruce Wayne’imiz kadar adalet savaşçısı, kanun adamı, halk dostu… Sadece yöntemleri farklı. Batman karanlığı, gizemi, fiziksel gücü temsil ederken, Harvey Dent tam tersine bölge savcısı olarak adaleti, aydınlığı ve halkı temsil ediyor. Batman, kara şövalyemiz Dent ise, beyaz şövalyemiz.




    Ve antagonistimiz kaos kralı Joker… Sinema tarihinin en derinlikli, en ürkütücü, en sağlam kötü karakterlerinden biri olduğunu söylesem abartmış olmam. Joker, Gotham şehri için, Batman’in bu şehirdeki imajını, kahraman figürünü yok etmek için geliyor.

    Filmi bu kadar başarılı kılan en büyük sebebin villianın başarasından kaynaklandığını düşünüyorum. Bu yüzden Joker’in üzerinde biraz daha duracağım. Batman’in ezeli düşmanı Joker birçok oyuncu tarafından canlandırıldı. Jack Nicholson Joker’i bu filme kadar favori Joker iken, Heath Ledger bu tacı almaya geldi. İlk başta önyargılar vardı, Nicholson’dan daha iyi Joker göremeyiz endişesiyle Heath bir müddet linçlenmiş. Taa ki film çıkıp Heath Ledger herkesi kendine hayran bırakana kadar. (Geçen sene de aynı şey Joaquin Phoenix için yaşanmıştı.) Bu anlamda Ledger’in omzunda büyük bir yük vardı. Koskoca Nicholson’la kıyaslanmak ve büyük bir rolün altında kalmak istemiyordu. Uzun, sıkı çalışmalardan sonra karaktere bürünerek, metot oyunculuğuyla sinema tarihinde unutulmayacak bir performans sergiledi. Joker’in müthiş bir kötü karakter olmasının sebebi tamamen Heath abimizin muhteşem performansı, delice gülüşü ya da delice hareketleri değil. Joker’in bu davranışları iyi kurulan bir motivasyondan geliyor yani muhteşem yönetmen ve yazar olan Nolan biraderlerin karakter oluşturmadaki başarıları da büyük etken. Karakteri derinlikli, ince ince işlemeleri, Joker’e verilen ideoloji, amaç, Joker ve Batman arasındaki ilişki, diyaloglar bunların hepsi birer etken.

”Kimileri mantıklı şeylerin peşinde değildir, para gibi. Satın alınamazlar, tehdit edilemezler, anlaşılmaz ya da müzakere edilemezler. Kimileri yalnızca dünyayı yanarken izlemek ister.”



    
Kahramanımız ve anti-kahramanımız, ikisinin de hedefi Gotham şehri. Batman hali hazırda bu şehir için idolleşmiş olsa da kaybetmemek için çabalarken, Joker; bu şehirdeki Batman figürünü yok etmek, onun aslında kim olduğunu ortaya çıkarmak istiyor. Bunu kahramanı zor seçimlere maruz bırakarak yapmaya çalışıyor. Joker, Batman’in zayıf noktalarını iyi biliyor, onu baskı altında bırakarak kendi kuralını yıkmasını istiyor. Çünkü baskı altında verdiği zor kararlarla Gotham’a gerçek yüzünü göstereceğini düşünüyor. Batman’in ahlakının, kuralının, zayıf yönünün birini öldürememesi olduğunu biliyor. Joker daha fazla kaosa sebep oldukça ve daha fazla insanı öldürdükçe Batman’in kuralının aynı zamanda onun zayıflığı da olabileceğini kanıtlıyor. Hatta kendisini öldürmesini bile bir zafer sayacağından ölümden korkusu yok. Çünkü jokeri gerçekten durdurabilmesinin tek yolu onu öldürmek yani Batman’in yapamayacağı bir şey.

    Filmin sonunda her ne kadar kahramanımız galip gelse de anti-kahramanımızın da beyaz şövalyemiz Harvey Dent’i bizden çalması gibi bir başarısı var. Bruce Wayne tam gece avlanmalarını, gizli kahramanlık işlerini bırakıp tahtı, kitabına uygun bir aydınlığın sembolü beyaz şövalyeye devredecekken Joker, Dent’i de deliler kervanına katıyor. Böylelikle Gotham’ın ihtiyaç duyduğu kahraman Batman olarak kalıyor.

"O,Gotham'ın hak ettiği ama ihtiyacı olmadığı kahraman. O aslında bir kahraman değil. O, suskun bir nöbetçi gibi bekleyen Kara Şövalye.”




    
Bu film ile klasik bir Batman filmi ya da herhangi bir çizgi roman uyarlaması izlemiyoruz. Olayların ahlaki, ideolojik, hukuksal ve toplumsal boyutlarıyla derinlemesine işlenmiş. Bunlara rağmen çizgi roman severler filmde Christian Bale’in Batman’ine takılmış durumdalar. Çizgi romandaki batmanla kıyaslayarak, aksiyon sahnelerini, Batman oyunlarıyla kıyaslayarak da Bale’in Batman sesini beğenmemekteler. Çizgi roman fanları tarafından Batman’i beğenilmeyen bu serinin bu eleştirileri hak etmediğini düşünüyorum. Çünkü filmin yönetmeni Christopher Nolan'ın da dediği gibi bu Batman serisi, bir çizgi roman uyarlaması değil. Bu seri, çizgi romanlardan "esinlenerek" yapılmış “suç” türüne giren bir üçleme. Nolan -şahsen- favori yönetmenim diye demiyorum AMA bu eleştirilere aslaaa katılmıyoruz ve filmin felsefik, sinematografik yönlerine ve akıl dolu senaryosuna hayran kalarak defalarca izliyoruz.





EKSTRA TRİVİALAR






RÖPORTAJLAR

Yönetmen Christopher Nolan, Heath Ledger hakkında konuşuyor:



Christian Bale, Batman Begins filmindeki ile aynı Batman'i mi izleyeceğiz sorusunu cevaplıyor:








Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

FLEABAG HAKKINDA BİLMENİZ GEREKEN 11 DETAY

PEAKY BLINDERS HAKKINDA BİLMENİZ GEREKEN 15 DETAY

THE LORD OF THE RINGS: THE RETURN OF THE KING İNCELEMESİ

MARTIN SCORSESE'E GÖRE MUTLAKA İZLENMESİ GEREKEN 25 FİLM

THE LORD OF THE RINGS: THE TWO TOWERS İNCELEMESİ

21. YÜZYILIN EN İYİ 30 OYUNCU PERFORMANSI

QUENTIN TARANTINO / AUTEUR YÖNETMENLER -2-

HER İNCELEMESİ

SİNEMA VE FELSEFE SEMPOZYUMU

CHRISTOPHER NOLAN “SİNEMANIN ALTIN ÇOCUĞU” / AUTEUR YÖNETMENLER -1-